4 Aralık 2008 Perşembe

Senli Hayaller Hapishanesi

Senli Hayaller Hapishanesi

Nedir acaba bu lüzumsuz huzur
Bu rahatlık nedir
Uzun süreden sonra prangalarını atmış
Çizgili üniformasını çıkarış bir mahkummuş gibi
Bu kurtuluş havası nedir ruhumdaki
Titreyen ellerimde parmaklıkların arkasında kalmış
Kendi içimden kazdığım tünellerde
Gördüğüm tek ışık gözlerindi halbuki
Yine başladığım noktaya döndüm dediğim anda
Kendimi bir anda dışarda buluşlarım nedir?
Zafer nidâları niye yok madem kurtuluştur bu
Nerede tahta bavulumun ucundan tutup kucaklayacaklar
Hani omuzlarım aşağıda şaşkın bakışlarım
Özgürlüğün ilk anında olması gereken derin nefeslerim
Kimler almış,kimler çalmış yine sevinçlerimi
Hem hangi hapishanenin kaçıncı koğuşu sorusuna
Hani kendi içimden gelen mektuplara cevaplarım
Hadi tüm eksiklikleri bir kenara bırakayım
Ne zaman sevmek suçundan tekrar
Senli hayaller hapishanesine giriş vakiti
Ne zaman o gözyaşı aşını
Saçların parmaklıklarının gölgesinde
Ve gözlerin nezaretinde yiyebileceğim acaba?
Ne zaman bu yakıcı tadı bir kez daha
Gönlümün bir garip damağında hissedeceğim ki?
Şimdi yabancı şehirlerin tanıdık gelen sokaklarında
Belki sende bilirsin kendini kandırmak oyununa
Hemde bu mide ile nasıl dahil olacağım
Peki oyunun tam neresindeyken müdahil olabileceğim
Kaderimi çizme şansına sahip
İstediğimi almak hırsından yoksun kalmışım
Tüm söylediklerimin aksine
Sormuştum ya zamanın birinde
Nedir bu koşmalarımın sonu diye
İşte bu koşunun da bitişi göründü
Bu koşuda acı bir nefes tıkanıklığı
Ve biraz çöküş sessizce yere karışık
Ve tutamadan ellerini
Bir hüzün gemisinde
Şehrinde tüm sisini arkamda bırakıp
Öylece çekip gitmek varmış
Her sevdalanmanın sonunda kanayan avuçlar görmek
Ya da kavuşmaların gözyaşını dökmek mümkün değilmiş demek ki
Filmlere gereğinden fazla inanmışız belki
Şimdi bulunduğum yerden bakınca geriye
Biliyorum inanmayacaksın ama bu ilkti

Hiç yorum yok: