Bit Pazarı Zenginliği
Bazen yatırıp başını omuzuma
Okşarken saçlarını bir baba şefkatiyle
Sen ağlasan da gülsen de ben ağlamayı seçmek isterdim
Sana masallar anlatabilmeyi,gözlerinde umudu görmeyi...
Yeniden sevebilmelerine şahitlik etmekti tek dileğim
Hani Bakırköy sahilindeki ılık İstanbul akşamındaki kadar
İşte o kadar kocaman samimi olabilmeni isterdim her zaman
O kadar sıcak o kadar içten ve o kadar masum
Sen gönlümün sıcaklıgı ve ateş işgalindeki illerimin
O en agır bestesinin eslerini teşgil ettin hep
Bazı bazı ufak haylazlıklar yaptın
Ben uzaktan, geriden izledim bunları
Ve ancak bir abinin kardeşine kızgınlıgı kadar oldu kızgınlıklarım
Bazen kulaklarını çekmek istedim senin
Bazen yanaklarını sıkmak
İnan yanlış anlaşılma korkusudur sarılmak istediğimde durmam
Gözlerine bakamayışım geçmişimin kirindendir,utancımdan değil
Ve belki bulaştırmak korkusudur günahlarımdan bir parça
Hiç elimde değil
Şimdi öyle uzak ve soguksun...
Batmaz denilen gönül gemilerimi batıran
O büyük buz dağının görünen kısmıdır gözlerin
Ve sözlerin ihanetinin ardından gülümsemelerin kadar sahte!!!
Nerede bir bakire ve ne kadar yanına yakışabilirse bir KAHPE,
İşte seni sevmemin resmini çizebilecek ressamın
Koyması gereken renkler,o sırça palete...!!!
Yok öyle kolay değil,öyle masum da değil hayat
Çok şey öğreniyorum daha,daha da azalıyor güvenim insanlara
Hadi kendini alkışla ve hanene bir sayı daha yaz,utanma!
Bir gönül kırabilmenin coşkusunu paylaş sahte gülümsemelerinin aksettiği aynalarınla...
Ben,ben severim ve gerçekliğinden şüphe duyulmaz
Ve ağlarsam gözyaşlarımın samimiyetinin üstünde gölge olmaz
Sesim duyulmaz bazen uzak ruhların bünyelerinde
Yada kirlenmiş ellerinle hissedemezsin gönlümün sıcaklıgını
Ruhuma dokunmak işinin basitliği
Pahalı ve marka elbiselerinin saçaklarında erir,farketmezsin
Birgün hayatından çıkıvermişimdir,aniden
Çok aradıgın vakitlerde karşında olsam da,eski benden eser görmezsin
Bu bit pazarı zenginliğinden haya edersin!!
Bazen yatırıp başını omuzuma
Okşarken saçlarını bir baba şefkatiyle
Sen ağlasan da gülsen de ben ağlamayı seçmek isterdim
Sana masallar anlatabilmeyi,gözlerinde umudu görmeyi...
Yeniden sevebilmelerine şahitlik etmekti tek dileğim
Hani Bakırköy sahilindeki ılık İstanbul akşamındaki kadar
İşte o kadar kocaman samimi olabilmeni isterdim her zaman
O kadar sıcak o kadar içten ve o kadar masum
Sen gönlümün sıcaklıgı ve ateş işgalindeki illerimin
O en agır bestesinin eslerini teşgil ettin hep
Bazı bazı ufak haylazlıklar yaptın
Ben uzaktan, geriden izledim bunları
Ve ancak bir abinin kardeşine kızgınlıgı kadar oldu kızgınlıklarım
Bazen kulaklarını çekmek istedim senin
Bazen yanaklarını sıkmak
İnan yanlış anlaşılma korkusudur sarılmak istediğimde durmam
Gözlerine bakamayışım geçmişimin kirindendir,utancımdan değil
Ve belki bulaştırmak korkusudur günahlarımdan bir parça
Hiç elimde değil
Şimdi öyle uzak ve soguksun...
Batmaz denilen gönül gemilerimi batıran
O büyük buz dağının görünen kısmıdır gözlerin
Ve sözlerin ihanetinin ardından gülümsemelerin kadar sahte!!!
Nerede bir bakire ve ne kadar yanına yakışabilirse bir KAHPE,
İşte seni sevmemin resmini çizebilecek ressamın
Koyması gereken renkler,o sırça palete...!!!
Yok öyle kolay değil,öyle masum da değil hayat
Çok şey öğreniyorum daha,daha da azalıyor güvenim insanlara
Hadi kendini alkışla ve hanene bir sayı daha yaz,utanma!
Bir gönül kırabilmenin coşkusunu paylaş sahte gülümsemelerinin aksettiği aynalarınla...
Ben,ben severim ve gerçekliğinden şüphe duyulmaz
Ve ağlarsam gözyaşlarımın samimiyetinin üstünde gölge olmaz
Sesim duyulmaz bazen uzak ruhların bünyelerinde
Yada kirlenmiş ellerinle hissedemezsin gönlümün sıcaklıgını
Ruhuma dokunmak işinin basitliği
Pahalı ve marka elbiselerinin saçaklarında erir,farketmezsin
Birgün hayatından çıkıvermişimdir,aniden
Çok aradıgın vakitlerde karşında olsam da,eski benden eser görmezsin
Bu bit pazarı zenginliğinden haya edersin!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder